-
1 geri hareket
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > geri hareket
-
2 geri hareket
retrograde motion -
3 ileri geri hareket
reciprocation -
4 hareket
движение, действие- açısal hareket
- doğrusal hareket
- dönel hareket
- dönme hareketi
- düz hareket
- düzenli hareket
- düzensiz hareket
- düzgün hareket
- gayrimuntazam hareket
- geri hareket
- gerileme hareketi
- harmonik hareket
- hava hareketi
- helezoni hareket
- hızlandırılmış hareket
- münhani hareket
- muntazam hareket
- rotatif hareket
- sarmal hareket
- serbest hareket
- sürekli hareket
- yöntemli hareketİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareket
-
5 geri
Iволосяно́й мешо́к, закреплённый на подво́де (для соломы или зерна)II1.наза́д, обра́тно- ı geri(ye) almak — а) брать (взять) обра́тно кого- что; б) брать обра́тно (слова и т. п.); отменя́ть (заказ и т. п.); в) отводи́ть (напр. войска); отзыва́ть (напр. посла); г) отвоёвывать, вновь овладева́ть, отбива́ть (у противника)
2.1) ме́сто (простра́нство и т. п.), находя́щееся позади́ (чего-л.)2) зад, гу́зка (у птиц)tavuğun gerisi — кури́ная гу́зка
3) воен. тыл4) продолже́ниеgerisini anlat! — расска́зывай да́льше!
5) остально́еgerisi lafı güzaf — остально́е — ерунда́
6) после́дствие, исхо́д (чего-л.)7) в роли служ. имени- ın gerisinde — позади́ (чего-л.), за (чём-л.)
evin gerisinde — за до́мом, позади́ до́ма
3.1) за́днийgeri kısım — за́дняя часть
2) обра́тный; за́днийgeri hareket — за́дний ход
3) воен. тылово́йgeri hizmet — тылова́я слу́жба, слу́жба ты́ла
4) отста́лый, отстаю́щий, ко́сныйgeri adam — отста́лый челове́к; ретрогра́д
-
6 retrograde motion
geri hareket, geri devim -
7 обратное движение
geri hareket, gerileme hareketiТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > обратное движение
-
8 reversing shaft
geri hareket safti -
9 παλινδρομικό
ileri geri hareket eden, salınan tutarsız -
10 schwenken
-
11 reciprocation
gitgel hareketi, ileri-geri hareket -
12 ход
yürüyüş,yürüme; hareket; gidiş,akış,seyir; manevra; hamle; geçit; yol* * *м1) yürüme, yürüyüş; hareketход ло́шади — atın yürüyüşü
туда́ два часа́ хо́ду — orası buraya iki saattir
оста́лось пять киломе́тров хо́ду — beş kilometre yol kaldı
по́езд заме́длил ход — tren yavaşladı; tren hızını kesti
машини́ст сба́вил ход — makinist treni yavaşlattı
мы сиде́ли по хо́ду по́езда — yerimiz trenin gittiği yöne dönüktü
за́дним хо́дом (об автомашине, тракторе) — geri vitesle
идти́ за́дним ходом (судне) — tornistan etmek
ход се́льди — ringa corumu
стрельба́ с хо́ду — воен. hareket halinde atış
2) перен. akış, gidiş, seyir (- yri)ход собы́тий — olayların akışı / seyri
ход исто́рии останови́ть невозмо́жно — tarihin akışı durdurulamaz
в хо́де обсужде́ния прое́кта — tasarının tartışılması sırasında, tasarı tartışılırken
мы недово́льны таки́м хо́дом дел — işlerin gidişinden memnun değiliz
рассма́тривать пробле́му в хо́де её истори́ческого разви́тия — sorunu, tarihsel gelişimi içinde ele almak
ход боле́зни — hastalığın seyri
3) тех. kurs, strokход по́ршня — piston kursu
рабо́чий ход (двигателя) — iş stroku
4) в соч.на гу́сеничном ходу́ — tırtıllı, paletli
на рези́новом ходу́ — lastik tekerlekli
мат в три хо́да — üç hamlede mat
ход слоно́м — fil hamlesi
сде́лать пе́рвый ход — ilk hamleyi yapmak
6) перен. (приём, манёвр) manevraхи́трый ход — kurnazca bir manevra
7) ( вход) kapıход со двора́ — avludan girilir
8) ( проход) yol; geçit (-di)ходы́ сообще́ния — воен. irtibat hendekleri
подзе́мный ход — yeraltı yolu
потайно́й ход — gizli geçit
••приба́вить / дать хо́ду — adımlarını açmak
быть в большо́м ход у́ (о товаре) — büyük rağbet görmek, çok aranmak
сейча́с э́тот това́р не в ходу́ — bu mala rağbet yok bugün
он на ход у́ подмётки рвёт (о ловком воре) — gözden sürmeyi çalar / çeker
- на ходу -
13 انسحب
اِنْسَحَبَ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. sürüklenmekAnlamı: sürüklemek işine konu olmak4. gelmekAnlamı: geriye dönmek5. dönmek6. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
14 رجع
Iرَجَّعَ1. kaytarmakAnlamı: geri çevirmek2. döndürmekAnlamı: dönmesini sağlamakIIرَجَعَ1. gelmekAnlamı: geriye dönmek2. dönmekرَجْع1. avdetAnlamı: dönüş, geri gelme2. devirAnlamı: dönme, dönüş3. dönüşAnlamı: dönmek işi veya biçimi -
15 عاود
عاوَدَ1. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek2. gerilmekAnlamı: geri çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek -
16 قفل
IقَفَّلَkapamakAnlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmekIIقَفَلَ1. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek2. gerilmekAnlamı: geri çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek5. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
17 قهقر
قَهْقَرَ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek5. dönmek -
18 كر
Iكَرّ1. hücumAnlamı: saldırma, saldırı, saldırış2. saldırı3. taarruzAnlamı: saldırıIIكَرَّ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek5. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
19 seesaw
tahterevalli; ileri geri ya da asagi yukari hareket, inip çikma, asagi yukari ya da ileri geri sallanmak -
20 отход
м1) ( отправление транспорта) kalkma, hareket2) воен. (geri) çekilme3) uzaklaşma; sapmaотхо́д от тради́ций — geleneklerden uzaklaşma
отхо́д от нейтралите́та — tarafsızlıktan ayrılma
- 1
- 2
См. также в других словарях:
geri çekilme — is., ask. 1) Savaşı daha elverişli şartlarda sürdürmek amacıyla bir askerî birliğin başka bir mevzi veya bölgeye hareket etmesi, ricat Paşa, geri çekilmelerde ve köy, kasaba, şehir kayıplarında bile bu kayıpların kazanç yanları olduğuna hepsini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri tepme — is. Merminin atılışı sırasında namlu içinde gazların geriye doğru sıkıştırmasından ileri gelen hareket … Çağatay Osmanlı Sözlük
manevra — is., İt. manovra 1) Bir aletin işleyişini düzenleme, yönetme işi veya biçimi 2) Geminin bir yere yanaşmak veya bir yerden çıkmak için yaptığı hareket 3) Lokomotifin, katar katmak veya katar dağıtmak için ileri geri giderek hattan hatta geçmesi 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönmek — nsz, er 1) Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum. Y. Z. Ortaç 2) den, e Geri gelmek, geri gitmek Ertesi gün aynı yoldan Bodrum a döndük. Halikarnas Balıkçısı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takip — is., bi, Ar. taˁḳīb 1) Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme Hazım Aslan ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. H. E. Adıvar 2) Ardınca gitme veya gelme Çocuk, babasının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KALB — Vücudun kan dolaşımı merkezi. Yürek. * Gönül. * Herşeyin ortası. * Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. *İmanın mahalli. * Fuâd, sıkt ül ilim, tâbut ül ilim, beyt ül hikmet, via i ilim de denilir. (Dâima değiştiği ve hareket halinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük